Toplumumuzda binlerce kişinin hayallerinden birisi başını sokacağı bir ev sahibi olmak ise diğeri ailesiyle birlikte kullanabileceği güzel bir otomobile sahibi olmaktır. Araç edinebilmek amacıyla ya birikiminin çok önemli bir kısmını kullanmakta ya da kredi alıp ödeyebilmek için uzun sure temel ihtiyaçlarından dahi fedakârlık yapmaktadır.İşte bu şekilde sıfır kilometre bir araç almışsanız bu yazımız sizinle yakından ilişkilidir.

Geçtiğimiz günlerde yargıtaydan bu konuya ilişkin çok güncel bir karar çıktı. Bu karara göre; alınan bir araçta ayıp ve kusur olmamalıdır.
 

4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 4. maddesine göre
“Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda yer alan veya satıcı tarafından vaat edilen veya standardında tespit edilen nitelik ve/veya niceliğine aykırı olan ya da tahsis veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mal veya hizmetler, ayıplı mal veya ayıplı hizmet olarak kabul edilir.”

Dava konusu olayda, sıfır km araç satın alınmış ve bu aracı aldıktan, iki ay sonra aracın sol arka çamurluğunun alt kısmındaki verniğin atmıştır.

DAVACI TARAF ARACIN SORUNSUZ SURETİYLE DEĞİŞTİRİLMESİNİ İSTEDİ. FAKAT DAVALI TARAF BUNU KABUL ETMEDİ. YARGILAMA SONUCUNDA YARGITAY GENEL KURULU SON NOKTAYI KOYDU VE ARACIN KUSURSUZ OLANI İLE DEĞİŞTİRİLMESİNE KARAR VERİLDİ.

İşte kararın özeti;

Tüketici, satın aldığı aracın sıfır kilometre araçlardan haklı olarak bekleneceği üzere, hasarsız olduğu düşüncesi ile sözleşmeyi imzalamış ve bu niteliğe göre bedelini ödemiştir. Ne var ki araç satış öncesi aşamada hasar görmesi yahut kusurlu imal edilmesi nedeniyle işlem görmüş ve bilirkişi tarafından da tespit edildiği üzere renk farklılığı olmaması için bagaj kapağına da boya taşırılarak ve boyanın orijinalliği bozularak kusurlu onarımlarla ayıp gizlenmek istenmiştir. Oysa 4077 sayılı Kanun’un ilgili maddesi gereği, satışa ayıplı şekilde sunulan malda bu yöne ilişkin bir açıklama ve uyarının bulunması zorunludur. Gerek ayıbın açıklanan bu mahiyeti gerekse kusurlu onarımlarla kendisinden gizlenen ayıbın satımdan çok kısa bir süre sonra ortaya çıkması ve hemen akabinde tüketicinin hakkını elde edebilmek için tüm yasal yolları takip etmesi göz önünde bulundurulduğunda somut olay bakımından malın ayıpsız misli ile değişimine karar verilmesinin hukuka uygun olduğu sonucuna varılmıştır. Sonuç itibariyle usul ve yasaya uygun direnme hükmünün onanmasına karar verilmiştir.